Çikolatanın Tarihçesi
Çikolatanın geçmişi bundan tam 4000 yıl öncesine dayanıyor. Çikolata ilk kez Meksika topraklarında içecek şeklinde kullanılıyor. M.Ö. 1900'lerde şu anki Meksika topraklarında yaşamını sürdüren Olmekler'den önceki toplumun keşfi.
Çikolata üretimi Orta Amerika'nın tropikal yağmur ormanlarına kakao tohumları ekilmesiyle ve daha sonra fermente edilerek macun haline getirilmesiyle gerçekleşiyor. İlk çikolata bugünün çikolatalarından çok farklı; sıvı halde acı bir içecek...Formülü ise şöyle: Fermente edilmiş ve macun haline getirilmiş kakao, su, vanilya, bal, acı biber ve diğer baharatlar... Olmek, Aztek ve Mayalar bu içeceğin enerji ve güç verdiğini, kişiyi mutlu ettiğini düşünerek mistik bir özelliği olduğuna inanıyorlar.
Mayalar ise kakaonun büyüsüne kapılarak kakao tanrısı olduğuna inanıyor; mutluluk ve huzur için ona tapıyorlar. Bu dönemde çikolata çok değerli ve herkese sunulmayan bir içecek. Sadece kutsal seremonilerde; krallar, askerler, din adamları ve soylular tarafından içilebiliyor. Bazı kaynaklara göre, çikolatanın gücü o kadar abartılıyor ki, 16'ıncı yüzyıl Aztek kralının ve soyluların libidosunu yükseltmek için çok miktarda çikolata içtiği bile rivayet ediliyor.
Çikolatanın bilimsel adı “theobroma cacao”dur ve “Tanrıların Yemeği” anlamına gelir. Çikolataya bilimsel ismini veren kişi ise 1700’lerin ortalarında hayvan ve bitki türlerini sınıflandırma sistemini geliştiren İsveçli doğa bilimci Carl Linnaeus’tur. Çikolata kelimesi İspanyolca “chocolate”den gelir. İspanyolca’ya ise Azteklerin acı su anlamına gelen “chocolatl” kelimesinden adapte edilmiştir.
Kakao'nun Avrupa'ya ulaşması zaman aldı. İspanya'ya 1520 de giren çikolata Fransa'ya 1653 te, İngiltere'ye 1657'de ulaştı. Çikolata 1847 yılına kadar içecek olarak kaldı ve en çok da İspanya'da sevildi. Çikolata, İngiltere’ye ilk girdiğinde İngilizler kakao çekirdeklerini tanımadı. Kakao yüklü bir İspanyol gemisi rotadan saptı ve Britanya açıklarında İngilizler tarafından ele geçirildi. Gemi kıyıya çekildiğinde İngilizler gemide yüklü olan şeyin koyun pisliği olduğunu düşündüler ve gemiyi ateşe verdiler.
Çikolatanın Amerika’dan Avrupa’ya, oradan da dünyaya yayılması Hernan Cortes adlı İspanyol bir kaşif sayesinde oluyor. Aslına bakılırsa ilk kez Kristof Kolomb’un kakaoyu keşfettiği ama ülkesine hiç getiremediği, hatta hiç tadamadığı öne sürülüyor. Meksika’yı işgal eden denizci Cortes çikolatayı da Avrupa’ya taşıyan ilk kişi oluyor. İspanyollar ilk kez bu içeceğe şeker katarak günümüz çikolatası için önemli bir adım atıyorlar. İspanya yüz yıl gibi uzun bir süre çikolatayı diğer ülkelerden saklıyor. Ta ki İspanya Kralı III. Phillip'in kızı Prenses Anne ile Fransa Kralı XIII. Louis evlenene kadar. Çikolataya tapan prenses Fransa'ya çikolatalarını götürerek tarihe yön veriyor. Avrupa’da zamanla çikolata talebi artınca koloni ülkelerde kakao tarlaları kuruluyor ve hızla kakao üretimi başlıyor. Uzun süre aristokrat ve soyluların yiyeceği olan çikolatanın üretimi, Hollandalı kimyager Coenraad Johannes van Houten'ın icadı kakao makinesiyle bir devrime uğruyor. 1828'de icat edilen makine kakao yağını kavrulmuş kakao tohumlarından ayırıyor ve geriye kalan çikolata kuru bir toza dönüşebiliyor. Bu toz; sıvı ve başka malzemeler ile karıştırılabiliyor, katılaştırılıp yenilebilen, kolay hazmedilen çikolata haline geliyor. Çikolata üretiminin fiyatı bu şekilde düşüyor ve bu, çikolatayı sıradan insanların da ulaşabileceği bir yiyecek haline getiriyor |
İlk kez 1847’de, J.S. Fry & Sons adlı bir İngiliz şirketi yenilebilir katı çikolatayı üreterek çikolata tarihinde önemli bir gelişmeyi gerçekleştiriyor. Rodolphe Lindt ise 1879’da kakao yağını homojen bir şekilde kakao tozuyla karıştıran bir makine üreterek kadife dokulu ve daha lezzetli bir çikolata üretiyor.
1800’lerde ise Cadbury, Mars & Hershey gibi bugün de hâlâ var olan çikolata devleri sahne alıyor.
Anadolu topraklarında çikolata
1693 yılında Avrupa’yı toplu taşıma araçlarıyla gezen bir gezgin olarak ünlenen Gemelli Careri İzmir'e geldi. Türklerin çikolata ile ilk defa tanışmaları bu gezgin sayesindedir. Careri yanında kakao getirmişti. İkram ettiği sıcak çikolatayı içince başı dönen bir dostu, Careri'yi, içki verip kendisini sarhoş etmek ve aklını başından almakla suçlamıştır. Osmanlıda da uzun süre, tıpkı Avrupa’da olduğu gibi, sadece saray ve saraya yakın seçkin kişiler tadını biliyordu kakonun. Nestle 1909'da İstanbul Karaköy'de, çocuk maması, çikolata ve yoğunlaştırılmış süt ithal eden şubesiyle Türkiye'ye girdi. 1927'de İstanbul Feriköy'deki bira fabrikasını çikolata fabrikasına dönüştürürek üretime başladı. Ordu'da 1936'da fındıkçılık yapmak üzere kurulan Sağra'nın ilk çıkolata fabrikası ise 1946'da açıldı. 11 Ağustos 1992'de TSE sütlü, bitter, beyaz ve sade, çeşitli dolgulu olmak üzere çikolata standartlarını belirledi.
Alkollü Çikolata'nın Tarihçesi
Çikolata likörü yeni bir buluş değildir. Fransızcada, 1666 yılına kadar çikolata ve likör üretim ve satışından söz ediliyor. New England'da 18. yüzyıl Amerikan Devrimi öncesinde, bir "çikolata şarabı" popülerdi. Malzemeler şeri, port wine, çikolata ve şeker içerir. 1780'de yayınlanan bir Fransız el kitabı da çikolata likörünü anlatmaktadır. 1803 Fransız eczane el kitabında çikolata likörü (ratafia de chocolat, ratafia de cacao) için bir reçete bulunur. 1825'te yayınlanan ve Güney Carolina'da tarihi bir arşivde korunan 19. yüzyılın başlarından kalma bir Amerikan yemek kitabı da benzer bir tarifi içermektedir. 19. yüzyıl boyunca ve 20. yüzyılın başlarına kadar Fransızca, İngilizce ve İspanyolca dillerindeki el kitapları ve ansiklopediler de benzer tarifler veriyor. 19. yüzyılın sonlarından kalma bir gıda bilimi el kitabı, likörün arıtılması ve renklendirilmesi için teknikler içeren bir reçete verir. 20. yüzyılın başlarında benzer bir kılavuz, dört tarif veriyor.
Ardından votkalı, viskili gibi çikolata üretimleride yapıldı. Ülkemizde alkollü çikolata üretimi ilk defa ÜLKER tarafından yapıldı. Dünyaca ünlü markalardan GODİVA'yı şirket bünyesine katan ÜLKER, 2017 yılında alkollü çikolata üretimini sonlandırdı. Şuanda ülkemizde alkollü çikolata üretimi sadece evlerde ev yapımı olarak üretilmekte. Bazı çikolata satış siteleri, yurt dışından temin ettikleri özellikle Alman ve Belçika çikolatalarını pazarlamakta.
Çikolata Benimsin olarak, bizler hem yurt dışının en beğenilen alkollü çikolataları getirip müşterilerimizle buluşturmanın yanı sıra üretimini de gerçekleştireceğiz.